Meğerse Son Mektupmuş .. Bir sonbahar günü yaprakların hışırtısı, güneşin batmak üzereyken sahile yansıyan rengi içimdeki huzuru biraz daha ateşliyor ve körüklüyordu. Onun özlemi, onun hasretiyle yanan gönlüme su serpilmesini bekliyor, içten içe kederleniyordum . . Onunla konuştuğum ilk zamanları düşünüyorum şuanda . . Acaba tekrar eski günleri yaşayabilir miyiz ? O günleri yaşayabilmenin tek imkanı sensin ama bu imkan ayrılmamızdaki büyük sebebin tekrar alevlenmesini de sağlamıyor değil. Şimdi ayrıldığımızın en büyük göstergesi olan o mektup elimde . . Yavaş yavaş o mektubu okuyor, gözlerimden akan yaşlar da buna eşlik ediyordu. Ne olmuştu da bu duruma gelmiştik ? Aslında en büyük suç benimdi, biliyorum . .Sana karşı olan duygu ve düşüncelerim davranışlarımın etkilenmesindeki en büyük etkendi. Sana öylesine aşık, öylesine bağlıydım ki saçının teline dahi zarar gelmesini istemiyordum. Fakat benim sana karşı sergilediğim bu tavır sana yanlış yansımış ve bizi içten içe bitirmişti. Ben henüz bunun farkında bile değilken meğer sen bu ilişkiyi bitirmeyi düşünüyormuşsun kendi hayatında. Zaten istediğin de olmuştu. Karşıma çıkacak gurura ve yüreğe sahip değilmişsin. Her şey apaçık ortada mektubun son satırında yazdığın gibi 'ELVEDA . . .
yaşıyoruz yazıyoruz.