25 Aralık 2011 Pazar
Sinema ~ Aşk Ve Devrim 2011
Aşk ve Devrim, insan denen varlığın aidiyet duygusunu; toprağa kök salma ihtiyacını en yakıcı biçimde hissettiği gençlik yıllarını merkezine alan bir hikâyedir. Mevcut kimliklerin yetmediği ve her türden yoksunluğun, açlığın (düşünsel, cinsel, ruhsal, siyasal vb.) varoluşu kemirdiği dönemlerdir bunlar. Filme ruhunu veren bu gençlik duygusunun çekirdeği ise tutkudur. Aşk’a ve Devrim’e duyulan tutku… Dünyayı değiştirmek için çıktığı yolda, “kahramanımız” için bu ikisi arasında bir fark da yoktur zaten.Filmin eksenine aldığı ve benim de mensubu olduğum bu kuşağa ait saklı kalmış pek çok hikâye olduğuna inanıyorum. Her türden tarihi bilginin kahramanlık mitleriyle örüldüğü bir coğrafyada, filmimize konu olan kişisel yenilgi hikâyesinin de bastırılmış ve inkâr edilmiş bu öykülerin hapsedildiği sandığı açabilecek anahtarlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Sevilenler
-
Anılarım depreşti aklıma geldin yine.. Meyhanede içiyorum kafam bozuk yine.. Sensizliği nasıl atarım içimde...
-
Henüz yeni başlıyordu benim için muhabbet, meyhaneden içeri girdiğimde gözüme ilk çarpan şey saat oldu, başköşedeki geçmişten kalan antika ...
-
Çevrende herkes şaşırsa, bunu da senden bilse, sen aklı başında kalabilirsen eğer, herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer...